-t

AĞIZ VE ÇENE CERRAHİSİ

AĞIZ VE ÇENE CERRAHİSİ

Diş çekimi

Diş çekimi, dişin kemikteki soket denilen yuvasından uzaklaştırılması işlemidir. Basit diş çekimi lokal anastezi altında ağız içinde görünen dişlerin çekiminde kullanılan tekniktir.

Tedavisi mümkün olmayan dişlerin çekimi, diş kökü ya da kemik patolojilerinin olduğu durumlar (tümör, kist..vs.), implant cerrahisi gerektiren durumlar, kemik oluşturmaya yönelik işlemler, protez öncesi doku hazırlığı gerektiren durumlarda anestezi altında gerçekleştirilecek cerrahi işlemlere ihtiyaç duyulabilir.


 

Diğer Cerrahi İşlemler

Apikal rezeksiyon kök ucunun ve etrafındaki enfekte dokunun çıkartılmasıdır.

Kanal tedavisi sonrası dişin sorunlu kısmının çıkartılması için cerrahi olarak o bölgeye ulaşılır. İşlem sonunda kök ucu özel bir dolgu materyali ile kapatılır. İşlemin başarısını ve işlem sonrası konforu artırmak için operasyon sırasında lazer kullanılabilir.

Operasyondan sonraki ilk 24-48 saat içerisinde şişlik, hafif derecede kanama ve rahatsızlık hissi olabilir.


Şişliğin az olması için yüzünüze buz uygulayabilirsiniz. Dikişler 7-10 gün içerisinde alınır ve yara bölgesinin iyileşme durumu diş hekiminiz tarafından kontrol edilir. Yara bölgesi tam olarak iyileştiğinde dişin restorasyonu (dolgu ya da kuron) tamamlanır.

Eskiden kök rezeksiyonu işlemleri daha sık uygulanan işlemlerdi. Ama günümüzde dişin çekilip yerine implant uygulanması daha çok tercih edilmektedir. Doğal dişin bırakılması daha çok tercih edilse de bazı durumlarda implant uygulaması daha iyi bir seçenek olmaktadır

Dişlerin çekim sebepleri nelerdir?


• Dolgu veya protez yapılamayacak kadar harap olmuş dişler

• Kanal tedavisinin yapılamadığı akut veya kronik iltihaplı dişler

• Dişlerin kemik desteklerini aşırı ölçüde kaybettiği periodontal (diş eti) hastalığı bulunan dişler

• Apikal rezeksiyona (kök ucunda iltihabı olan dişleri ameliyat ile kök ucunun kesilmesi) cevap vermeyen dişler

• Herhangi bir fonksiyonu olmayan ağız içinde kalmış kökler • Ortodontik tedavide (tel tedavisi) çekimi gerektiren dişler

• Daimi dişler mevcut iken normal zamanında düşmeyen persiste süt dişleri

• Sürnümerer (fazla) dişler • Maksiller sinüs infeksiyonuna yol açan sinüsle bağlantılı dişler

• Fokal infeksiyona (mikroorganizmaların infeksiyon odağından yani dişten kan veya lenf yolu ile başka organ ve dokularda infeksiyona yol açması) neden olacak dişler Çürük ya da kırık nedeni ile zarar görmüş dişler, dolgu, kanal tedavisi, kuron ya da başka bir tedavi yöntemi ile tedavi edilemeyecekse

• Dişeti hastalığı nedeniyle dişi destekleyen kemik dokusunda kayıp oluşmuşsa, dişte sallanma başladıysa ve dişeti tedavisi ile diş kurtarılamayacaksa • Gömük dişler varsa. Özellikle üçüncü büyük azılar, çenelerde yer sıkışıklığı, çürük ya da ağrıya neden oluyorsa çekilmesi gerekebilir

Dişlerin Çekim Nedenleri Nedir?


•  Dolgu veya protez yapılamayacak kadar harap olmuş dişler
• Kanal tedavisinin yapılamadığı akut veya kronik iltihaplı dişler
• Dişlerin kemik desteklerini aşırı ölçüde kaybettiği periodontal (diş eti) hastalığı bulunan dişler
• Apikal rezeksiyona (kök ucunda iltihabı olan dişleri ameliyat ile kök ucunun kesilmesi) cevap vermeyen dişler
• Herhangi bir fonksiyonu olmayan ağız içinde kalmış kökler
• Ortodontik tedavide (tel tedavisi) çekimi gerektiren dişler
• Daimi dişler mevcut iken normal zamanında düşmeyen persiste süt dişleri
• Sürnümerer (fazla) dişler
• Maksiller sinüs infeksiyonuna yol açan sinüsle bağlantılı dişler
• Fokal infeksiyona (mikroorganizmaların infeksiyon odağından yani dişten kan veya lenf yolu ile başka organ ve dokularda infeksiyona yol açması) neden olacak dişler Çürük ya da kırık nedeni ile zarar görmüş dişler, dolgu, kanal tedavisi, kuron ya da başka bir tedavi yöntemi ile tedavi edilemeyecekse
• Dişeti hastalığı nedeniyle dişi destekleyen kemik dokusunda kayıp oluşmuşsa, dişte sallanma başladıysa ve dişeti tedavisi ile diş kurtarılamayacaksa
• Gömük dişler varsa. Özellikle üçüncü büyük azılar, çenelerde yer sıkışıklığı, çürük ya da ağrıya neden oluyorsa çekilmesi gerekebilir

Cerrahi Çekim


Cerrahi çekim ağız içinde rahatça görülemeyen, dişeti sınırında kırık olan ya da gömük dişlerin çekiminde kullanılan tekniktir. Bazı durumlarda dişin üzerinde kaldırılması gereken kemik bulunabilir.

Çekilecek diş bölümlere ayrıldıktan sonra çıkarılması gerekebilir. Bu durumlarda da cerrahi çekim uygulanır. Normal çekimde olduğu gibi lokal anestezi ile işlem yapılabilir.

Diş Çekimi Sonrasında Nelere Dikkat Etmeliyim?


Normal çekimden sonra çoğunlukla rahatsızlık olmamaktadır ancak ağrı kesici kullanımı gerekebilir.

• Cerrahi çekimler ise daha komplike oldukları için ağrıya neden olabilirler. Çekimin zorluğuna bağlı olarak sonrasında yaşanacak rahatsızlığın belirtileri ve süresi değişir. Cerrahi çekimden birkaç gün sonra ağrı ortadan kalkar.

• Bu sürede hekiminizin vereceği ilaçları düzenli ve doğru kullanmanız önemlidir.

• Çekimden sonra, en az 30 dakika boyunca gazlı bez ile bölgeye basınç uygulanarak kanın pıhtılaşması sağlanır. Sonraki ilk 24 saat içerisinde, çekim bölgesinde sızıntı şeklinde kanama olabilir.

• Operasyon sonrası şişliğin önlenmesi için yüz üzerinden operasyon bölgesine buz kompresi uygulanmalıdır. Cerrahiden sonraki ilk birkaç gün içinde şişlik iner.

• Uyuşukluk geçene kadar yemek yemeyin, fark etmeden uyuşuk olan bölgedeki yanak-dudağı ısırabilirsiniz.

• İlk 24 saat sıcak banyo yapmayınız ve sıcak yiyecek-içecekler tüketmeyiniz.

• Çekimden sonraki ilk birkaç gün yumuşak gıdalarla beslenmelisiniz.

• Ilık tuzlu su (bir bardak suya 1/2 çay kaşığı tuz) ile gargara yapmak da bölgenin temiz tutulmasına yardımcı olacaktır. İyileşmenin tamamlanması bir-iki hafta sürer.

• Çekim sonrasında bölge dikişler ile kapatıldıysa işlemden bir hafta sonra bu dikişlerin alınması gerekebilir.

• Yara üzerinde oluşan pıhtı bozulmamalıdır. Bu nedenle su ile çalkalamamalı ve tükürmemelisiniz, pipet kullanmamalısınız ve sigara içmemelisiniz. Bunlar kanamayı arttırarak, daha önce dişin olduğu delikte operasyondan sonra oluşan kan pıhtısının bozulmasına neden olur. Böylece tüm çekimlerin %5’inde oluşma ihtimali olan alveolit denen kuru kemik iltihabı oluşabilir.

• Sigara kullanan kişilerde alveolit oluşuma riski daha yüksektir. Bu nedenle çekim sonrası 2-3 gün sigara kullanılmamalı.

DİŞ ÇEKİMİ?


Gömük Dişler

• Sürme zamanı geldiği halde, diş dizisinde yer almayarak mukoza veya kemik altında kalan dişlere gömük dişler denir.
• Gömük kalmış dişler hastanın protez kullanımına bağlı olarak gelişen bası nedeniyle sonraki dönemlerde de sürme eğilimi gösterebilirler.

 

Dişler Neden Gömük Kalırlar?

Lokal Nedenler

• Uzun süren iltihapların dişin üzerindeki mukozayı kalınlaştırması
• Komşu dişlerin baskısı
• Kemiğin çok yoğun olması
• Anormal pozisyonlar
• Çenede yer darlığı
• Daimi dişlerin etrafında fazladan diş veya kistik oluşumların bulunması
• Çene kemiğinde enfeksiyonlar
• Süt dişlerinin gereğinden fazla ağızda kalması
• Süt dişlerinin vaktinden önce kaybı

Lokal Nedenler

• Genetik nedenler
• Hamilelik döneminde anenin geçirmiş olduğu hastalıklar (kızıl, kızamık, suçiçeği gibi) ve kullanmış olduğu ilaçlar
• Kansızlık
• Tüberküloz
• Damak yarıkları
• Yirmi yaş dişleri (üçüncü büyük azı dişi veya akıl dişi) ağzımızda en son süren dişler olduğu için gömüklükleri en sık görülen dişlerdir.

Radyografik Değerlendirme

Gömülü dişin şeklinin, komşu anotomik boşluklara yakınlığının ve etrafında bir patolojik durumun olup olmadığının tespiti için radyografik değerlendirme gereklidir. Radyografik değerlendirme için periapikal, okluzal ve panoramik radyografiler kullanılmaktadır.

Gömük Dişlerin Çekilmesini Gerektiren Durumlar Nelerdir?


Komşu dişlere zarar veren gömük dişler
• Enfeksiyon riski oluşturan gömük dişler
• Ortodontik tedaviye engel olan dişler
• Kist ve tümör gibi patolojik oluşumlara neden olan veya bu oluşumların içinde bulunan gömük dişler
• Fokal enfeksiyon odağı oluşturan gömük dişler
• Nedeni bilinmeyen ağrılara(kulak ağrısı, çene eklemi ağrısı) neden olan gömük dişler
• Ağız açıklığının kısıtlanmasına neden olan dişler
• Kırık hattında bulunan gömük dişler

Gömük Dişerin Ameliyatı Sonrası Yapmanız Gerekenler Nelerdir?


Tamponu yarım saat süre ile ısırın.
• Ameliyatın yapıldığı gün boyunca ameliyat bölgenize dışarıdan soğuk uygulaması yapınız.
• Ameliyatın yapıldığı gün boyunca sıcak yiyecek ve içecek tüketmeyiniz.
• Ameliyatın yapıldığı gün boyunca sigara ve alkol kullanmayınız.
• Ameliyatımn yapıldığı gün boyunca sıcak duş ve banyo yapmayınız.
• Ameliyatın yapıldığı gün boyunca ağzınızı sıkça çalkalamayınız ve gargara yapmayınız.
• Ameliyatı takiben 1 hafta süre ile ya da dikişleriniz alınana kadar ameliyat bölgenizi fırçalamayınız.
• Hekiminizin size verdiği reçetedeki ilaçları ameliyatı takiben kullanmaya başlayınız.
• Ameliyatı takiben iki gün ve daha fazla süre ağrının mevcudiyeti durumunda hekiminize başvurunuz.
• Dikişlerinizin alınması için ameliyat gününden 1 hafta sonra kliniğimize geliniz.

Apikal Rezeksiyon Nedir?


Apikal rezeksiyon, kök ucunda iltihabı olan dişlerin ameliyat ile kök ucunun kesilmesi, bu bölgedeki patolojik oluşumların çıkarılması ve aynı esnada kök kanal veya kanallarının bakterilerden arındırılıp doldurulması işlemidir.

Apikal Rezeksiyon Nedir?


Apikal rezeksiyon, kök ucunda iltihabı olan dişlerin ameliyat ile kök ucunun kesilmesi, bu bölgedeki patolojik oluşumların çıkarılması ve aynı esnada kök kanal veya kanallarının bakterilerden arındırılıp doldurulması işlemidir.

Apikal Rezeksiyon Ameliyatı Hangi Durumlarda Yapılır?


Diş kökünde aşırı eğrilik, perforasyon (delinme) veya kök kanalı içinde kalsifikasyon bulunması nedeniyle kanal tedavisinin tam olarak yapılamaması
• Kök ucu tamamen kapanmamış yani gelişmini tamamlayamayan dişlerde kök kanal temizliğinin ve dolgu maddesi uygulanmasının başarılı bir şekilde yapılamayacağı dişlerde
• Kök kanalına dişin üzerinden ulaşılamadığında (kuron veya köprü protezleri yani kaplamaların varlığında) kanal tedavisi yapılamadığı durumlarda
• Kök kanal tedavisi sırasında alet kırıldıysa, kırılan aletin mutlaka çıkarılması gerekiyorsa, aleti çıkarmak gerektiğinde
• Dişin kök ucunda kistik oluşumların meydana geldiği durumlarda
• Diş kökünün kemik içerisindeki 1/3 uç kısmının kırılması durumlarında

Apikal rezeksiyon sonrası iyileşmenin değerlendirilmesinde en gerçekçi ölçüler periapikal radyografi ve klinik belirtilerdir. Bu nedenle hastaların takibi gereklidir.

Kistler


Kist, merkezden çevreye genişleyerek büyüyen, çeper ile çevrili patolojik bir boşluktur. Kistlerin büyürken oluşturdukları başınç komşu dişlerin köklerinde rezorpsiyonuna neden olur, çok fazla büyüyen kistlerde komşu dişlerin kaybı görülebilir.

Kistler Nasıl Meydana Gelir?


Kistler, embriyolojik gelişim sürecinde dokular içine yerleşen hücre artıklarından gelişebildikleri gibi, enfekte kök kanalından gelişen irritasyon sonucu kök ucu bölgesinde meydana gelen patolojik değişiklikler ile veya kök ucunda kistik lezyonu bulunan dişlerin çekimi sonrası çene kemiği içinde bu lezyonun kalması sonucunda da gelişebilir.

Kist Ameliyatları


Kist ameliyatlarında temel ilke tüm kistin çeperi ile birlikte çıkarılmasıdır. Kist lezyonu ile ilişkili olmayan komşu diş kökleri korunmalı ve kist içerisinde bulunan dişlerin apikal rezeksiyon yöntemi ağız içerisinde kalması sağlanmalıdır.

Bazı kist tiplerinde kistin kendi oluşturduğu basınçla ittiği ve gömük kalan dişlerin sürmesinin (çıkmasını) sağlamak amacıyla kist içerisine diren yerleştirilir. Bu diren her hafta değiştirilerek kist içindeki basıncın azaltılmasını, kist çevresinde yeni kemik oluşumunu ve gömük kalan dişlerin sürmesini sağlar. Kist tedavisinin fonksiyonel veya estetik sorunlara yol açmaması gereklidir.

Bu nedenle büyük kist boşluklarının uygun kemik greftleri (kemik tozu) ve membranlar(bariyer) ile rekonstrüksiyonu gereklidir.
Protez için çene kemikleri ve yumuşak dokuların düzenlenmesi (Preprotetik Cerrahi İşlemler) Protez yapılmadan önce yumuşak ve sert dokuların daha iyi bir duruma getirilmesi amacıyla yapılan cerrahi işlemlerdir.

Bunlar;
• Çene kemiğinin üzerinde bulunan girinti ve çıkıntılar (Bunlar hareketli protezlerin kullanımı sırasında sürekli olarak vuruk yaralarına neden olur) düzeltilmesini
• Torusların (gelişimsel kemik büyümeleri yani lobuler kemik çıkıntıları) giderilmesini
• Frenektomiyi (dil ve dudak bağlarının kaldırılması)
• Protez kenarlarının mukozayı irrite etmesine bağlı olarak gelişen oluşumların (protez kenarı uru, irritasyon fibromu) alınmasını
• Erken yaşlarda diş kaybı ile birlikte uzun yıllar aynı protezi kullanan hastalarda çiğneme baskılarının kemiğe dengesiz iletilmesi sonucu kemik rezorpsiyonu ile birlikte çene kemiği üzerinde meydana gelen hareketli dokuların (mobil kretlerin düzenlenmesi) alınmasını içerir.

 

Frenektomi

Çene kemiğinin tepesine yapışık olan dudak bağları (frenum) dişsiz hastalarda protez sınırlarının olması gerektiğinden daha kısa olmasına ve bu da protez tutuculuğunun azalmasına neden olur. Dişli hastalarda ise bu dudak bağı (frenum) iki diş arasında aralık oluşmasına (diastema) neden olur. Dil bağı (frenum) ise dil hareketlerini kısıtlayacak ve konuşmayı olumsuz etkileyecek biçimde kısa olabilir. Bu nedenle dil ve dudak bağları, fonksiyonel ve estetik sorunlara neden oldukları durumlarda cerrahi olarak giderilmeleri gereklidir.

Biyopsi


Ağız içinde meydana gelen oluşum veya lezyonların histopatolojik özelliklerinin incelenmesi ve teşhis koyulabilmesi için o bölgeden parça alınması işlemidir.

Hangi durumlarda biyopsi alınmalıdır?

• Herhangi bir neden olmadan 3 haftadan daha uzun süre devam eden lezyonlar
• Lokal irritasyon faktörlerini kaldırtıktan sonra ve lokal tedavi uygulanıktan sonra 10-14 gün ve daha uzun süre devam eden iltihabi lezyonlar
• Yüzey dokularda inatçı hiperkeratotik (beyaz renkli) lezyonlar
• Gözle görülen veya palpasyonda (elle muayenede) hissedilen doku içindeki tümöral büyümeler
• Uzun süre devam eden ve sebebi bilinmeyen iltihabi değişiklikler
• Lokal fonksiyonları (çiğneme, konuşma vb.) engelleyen lezyonlar
• Klinik ve radyolojik olarak tam tanı konulamayan kemik lezyonları
• Malignite şüphesi uyandıran lezyonlar

Yirmilik Dişler?


Hepimizin bildiği gibi ağzımızda en son süren dişler üçüncü azı dişleridir. Genelde 17 ile 25 yaşları arasında sürmeye başlarlar. Bu dişlerin ağızda bırakılıp bırakılmaması konusu tartışmalıdır. Eğer doğru pozisyonda sürerlerse ve çevre dokulara zarar vermiyorsa bu dişin yerinde kalmasında bir sakınca yoktur. Çene kemiğine kaynaşmış ve anormal pozisyonlu bir dişin (röntgenle tespit edilmiş) ileride yol açacağı zararlar göz önüne alınarak çekimine karar verilebilir. Diş arkındaki yer darlığı durumlarında dişin sürmesi dişeti- kemik ve diğer komşu diş engeline takılabilir.

Yirmilik Dişin Çekilmesini Gerektiren Haller Nelerdir?


ÇÜRÜK: Tükürük, bakteri ve yiyecek parçacıkları yeni çıkmakta olan dişin açtığı yuvada birikerek hem yirmilik dişi hem de yanındaki azı dişini tehdit eder. Bu tip çürükleri fark etmek ve tedavi etmek oldukça zordur. Ağrı ve enfeksiyon a yol açan ve apseyle sonuçlanan ağır tablolar meydana gelebiliyor.

DİŞETİ HASTALIĞI (perikoronit) : Kısmen çıkmış bir yirmilik dişin dişetinde bakteri ve yiyecek artıklarının depolandığı bir enfeksiyon odağı oluşur. Bu durum ağız kokusu, ağrı, ödem ve trismusa (ağzın tam açılamaması hali) sebep olur. Enfeksiyon lenfler aracılığı ile yanak ve boyuna yayılabilir. Yirmilik dişin etrafındaki bu enfeksiyona yatkın zemin her seferinde kolayca enfekte olmaya adaydır. (Bakınız, Dişeti hastalıkları)

BASINÇ AĞRISI: Sürme sırasında komşu dişlere de basınç uygulanıyorsa sıkışmadan dolayı da bir ağrı hissedilebilir. Bazı durumlarda bu basınç aşınmaya yol açar.

ORTODONTİK SEBEPLER: Pek çok genç birey dişlerindeki çapraşıklıkları düzeltmek için ortodontik tedavi görmektedir. Yirmi yaş dişlerinin sürme basınçları diğer dişlere de yansıyacağından diğer dişlerde de bir hareketlilik olur, çapraşıklıklar artabilir.

PROTEZLE İLGİLİ SEBEPLER: Protez planlaması yapılan bir ağızda yirmilik dişleri hesaba katmak gerekir. Çünkü, yirmilik diş çekildikten sonra değişen ağız yapısına göre yeni bir protez yapmak gerekecektir.

KİST OLUŞUMU: Gömük bir dişin sebep olduğu kistik vakalar gözlenmiştir. Kist kemik yıkımına, çene genişlemesine ve çevredeki dişlerin yer değiştirmesine ya da zarar görmesine sebep olur. Kemik yıkımını önlemek için diş çekilmeli ve kist temizlenmelidir. Nadiren bu kist çok geniş alanlara yayılırsa tümörlere dönüşebilir veya çene kemiğinde kendiliğinden kırılmalara yol açabilir.

Hiçbir Rahatsızlık Vermese de Kötü Pozisyonlu Bir Yirmilik Diş Niçin Çekilmelidir?


Dişin pozisyonunun bozuk olması enfeksiyon için tek başına yeterli bir sebeptir. böyle bir durumda bahsedilen problemler mutlaka yaşanacaktır. Üstelik bu tip problemler aniden ve beklenmeyen bir zamanda gelişirler. Yirmilik dişler, fırça ve diş ipiyle ulaşılması zor alanlarda bulunurlar. Zamanla çürümeye yol açan bakteri, asit ve yiyecek artıkları bu bölgede toplanır. Eğer diş çürür ve dolguyla restore edilmezse diş kısa zamanda iltihaplanır.

Bu dişleri temiz tutmak zor olduğundan biriken bakteri ve yiyecek artıkları kötü ağız kokusuna sebep olur. Dişeti altında yatay (düşeyden sapmış) pozisyondaki gömük bir diş, diğer dişlerin hareketi, sıklaşması ve çarpıklaşması ile sonuçlanacak olan bir basınç oluşturur. Gömük dişin üzerini kaplayan dişetinin altına toplanan bakteriler enfeksiyona yol açar.

Yirmilik Dişlerin Çekilmesi İçin En Uygun Zaman Nedir?


İmpact – kötü pozisyonlu bir diş şikayete yol açsın ya da açmasın 14 ila 22 yaşları arasında çekilmelidir. Genç yaşlardaki operasyonlar teknik olarak daha kolaydır ve iyileşme daha çabuk olur. 40 yaşın üstünde operasyonlar epey zorlaşır. Ayrıca yaşın artmasıyla birlikte yan etkiler de artar ve iyileşme dönemi uzar.

Akut-Aktif Enfeksiyonun Olduğu Durumlarda (Perikoronitis) Diş Çekilebilir mi?


Genellikle hayır. Enfeksiyonun var olduğu bir durumda müdahale edilirse enfeksiyon çevreye yayılır, yara iyileşmesi geç ve güç olur. Lokal ağız hijyeni, antibiyotikler ve bazen de karşı çenedeki yirmilik dişin çekimi ile enfeksiyon kontrol altına alınır.

Yirmilik Diş Çekimi Diğer Diş Çekimlerinden Farklı mıdır?


Yirmilik dişin konum,şekil ve boyutuna bağlı olarak uygulanacak işlemin zorluk derecesi değişir. Basit bir çekimden sonra hafif bir şişlik, ağrı ve kanama olabilir. Daha özel işlemler gerektiren bazı kompleks çekimler de uygulanabilmektedir. Dişhekiminizin alacağı önlemler ve bulunacağı tavsiyeler yan etkileri minimalize eder. Bu çekimi takiben -dry soket- denen bir iyileşme bozukluğu yaşanabilir. Çekim boşluğunda kan birikmez ve ağrı da gelişebilir. Birkaç gün içinde durum düzelir. Ayrıca dişhekiminin tavsiyelerine uyulduğu takdirde bu olayla hiç de karşılaşılmayabilir. İleri yaşlarda kemik yapısı yoğunlaştığı ve esneklik azaldığı için çekim zorlaşır, iyileşme yavaşlar.

Operasyon Sonrası Bakım Nasıl Yapılmalıdır?


Yara yeri kurcalanmamalıdır. Yoksa ağrı, enfeksiyon veya kanama gelişebilir.
İlk 24 saat boyunca o taraf ile çiğneme yapılmamalıdır.
İlk 24 saat sigara içilmemelidir. Çünkü sigara kanamayı arttırıp iyileşmeyi bozar.
Tükürülmemelidir. Yoksa kanama artar ve pıhtı yerinden oynayabilir.
Kanama kontrol edilmeli. Eğer dikiş atılmamışsa steril gazlı bezle tampon yapılır. Pıhtı oluşumu için tampon yarım saat ağızda tutulmalıdır. Tampon alındıktan sonra kanama devam ediyorsa yeni bir tane konur.
Şişkinliğin kontrolü. Operasyon sonrası bölgeye soğuk bir tampon uygulayarak dolaşım yavaşlatılır ve yüzün şişmesinin önüne geçilir. Uygulama şöyle olmalıdır: 20 dakika soğuk tampon- 20 dakika ara- tekrar 20 dakika soğuk tampon şeklindeki periyotlarla devam edilir.
İlk 24 saatten sonra her 2 saatte bir ılık tuzlu suyla ağzı gargara yapmak gerekir. karışım 1 bardak ılık suya 1 çay kaşığı tuz koymak suretiyle hazırlanır.

20 Yaş Diş Çekimi Nedir?


Yirmi yaş dişleri genellikle çene kemiği içerişindeki konumu üzerinin dişeti veya kemikle kaplı olmasından dolayı gömük durumundadırlar.Dişin bir bölümü dişeti ile kaplı olduğu durumlarda sıklıkla enfeksiyon ve buna bağlı olarak yüzde şişme ve çene açmada azalma meydana gelir.
Tekrarlanan enfeksiyonlar sonucu 20 yaş dişlerin etrafındakı kemik erimeye başlar ve yerine iltihabı doku oluşur. Ayrıca çene kemliğindeki konumundan dolayı bazen önünde bulunana azı dişlerine baskı uygulayabilir bu durumda ağrı ve ön dişlerde çapraşıklık oluşur.

20 yaş dişlerin çekimi genellikle cerrahi olarak yapılır ve çekiminden sonra bu bölgede şişlik ve ağrı görülebilir. Bu durum 20 yaş dişinin etrafında kemik dokusu varlığında oluşur. Diş etrafındakı kemiği uzaklaştırmak için geleneksel yöntemler yerine sert doku lazeri (ER-YAG) kullanıldığında şişklik ve ağrı yüzde 80 oranında azalmakta ve doku iyileşmesi hızlanmaktadır. Ayrıca çekimden sonra düşük seviyeli lazer uygulaması ( LLLT) ile 20 yaş çekiminden sonra iyileşme dönemi ve çekimden sonra oluşan Kas spazmına bağlı çene kilitlenmesi daha kısa olur

20 Yaş Dişleriniz Başa Bela mı? Gömülü Diş Ne Demektir?


Dişler ağızda kemik dokusu ve dişeti dokusu tarafından çevrelenir. Dişler ağızdaki yerlerini alırken önce kemik dokusunu geçer daha sonra dişeti dokusunu geçer. Bazı dişler bu iki dokuyu birden ya da sadece dişetini geçemez ve ağız içerisine tam olarak ulaşamaz. Bu dişlere gömük dişler denir.

Tüm Yirmi Yaş Dişlerinin Çekilmesi mi Gerekir?


Eğer gömük yada çıkmış olan yirmi yaş dişi pozisyonu nedeniyle yandaki dişlere ve bulunduğu kemiğe zarar veriyorsa, temizlenemeyecek bir pozisyonda ağızda yer almışsa ve çürük ya da kırık nedeni ile zarar görmüş, dolgu, kanal tedavisi, kuron ya da başka bir tedavi yöntemi ile tedavi edilemeyecekse mutlaka çekilmelidir.

Çekim zamanında yapılmaz ise dişlerin çapraşıklaşmasına sebep olabilir, iltahap yapabilir ya da öndeki dişe kalıcı zarar verebilir.