-t

PERİODONTOLOJİ - DİŞ ETİ HASTALIKLARI

Periodontoloji - Diş Eti Hastalıkları

Dişeti hastalıkları nedeniyle çürüğü olmayan sağlam dişler bile kaybedilebilir. Bu nedenle diş çevresi dokuların (dişeti, kemik) sağlığının korunması da genel diş sağlığının korunması kadar önemlidir.

Sağlıklı Dişeti Nasıl Görünür?


Sağlıklı dişeti açık pembe renkli, mat, sert kıvamlıdır, diş yüzeyinde bıçak sırtı gibi sonlanır ve fırçalama sırasında kanamaz.

Dişeti Hastalığı Nedir?


Dişeti hastalığı daha çok dişler üzerinde biriken bakteri plağı nedeniyle oluşan iltihabi bir hastalıktır.

Bakteri Plağı Nedir?


Dişler üzerinde oluşan açık sarı renkte, yumuşak, yapışkan, uzaklaştırılması zor, kolonize olmuş bakterilerden oluşan bir biyofilm tabakasıdır. Plak içerisindeki bakterilerin salgıladığı kimyasal maddelerin dişetlerine ve dişeti altındaki kemiğe zarar vermesi sonucu dişeti hastalıkları oluşur.

Periodontal Hastalık Nedir?


Periodontal hastalıklar dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen iltihabi hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının % 70’inden periodontal hastalıklar sorumludur. Bu hastalıklar erken dönemde teşhis edildiklerinde kolay ve başarılı bir şekilde tedavi edilebilirler. Dişeti hastalıklarının önlenmesi veya tedavisi; doğal dişlerin korunması daha rahat çiğnemenin ve daha iyi bir sindirimin sağlanması gibi diğer faydaları da beraberinde getirir. Periodontal hastalıklar dişeti iltihabı (gingivitis) ile başlar. Yani, gingivitis periodontal hastalığın erken dönemidir. Bu dönemde dişetleri kanamalı, kırmızı ve hacim olarak büyümüştür. Erken dönemde çok fazla rahatsızlık vermeyebilir. Tedavi edilmezse hastalık periodintitise ilerleyerek dişeti ve dişleri destekleyen alveol kemiğinde geriyi dönüşsüz hasar oluşturabilir.

Periodontitis periodontal hastalıkların daha ilerlemiş bir safhasıdır. Dişleri destekleyen dokularla birlikte alveol kemiğinde hasar oluşur. Diş-dişeti arasında “periodontal cep” varlığı enfeksiyonun yerleşimini ve hastalığın ilerlemesini kolaylaştırır. Hastalık ilerledikçe dişler sallanmaya başlar, hatta çekime gidebilir.

Periodontolojinin Önemi Nedir?


Dişleri destekleyen dokularda iltahap ya da periodantal hastalık bulunması ilerleyen hastalıkla beraber dişlerde çürük olmaksızın dişlerin kaybına neden olabilmektedir. Periodontal tedavi diş hekimliğinde temel tedavidir. Hastaların kendi oral hijyenlerini sağlayabilmesini hedef alır. Halk arasında diş etim kanıyor, dişlerim yaşım ilerledikçe yer değiştiriyor, diş etlerim çekiliyor, dişlerim sallanmaya başladı gibi şikayetlerin uzman bir periodontolog tarafından muayene edilmesi gerekmektedir.

Diş etlerimin rengi değişti. Dişlerimin arasında ki diş etlerim çekildi gibi sorunlar periodontoloji bilim dalının incelediği konular arasındadır.

Ayrıca herhangi bir protez yapımında önce (porselen kuronlar hareketli protezler implant uygulamaları) periodontolog (diş eti hastalıkları uzmanının) muayenesinden geçmesi protezin ömrünü uzattığı yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Bunun anlamı dişleri destekleyen dokuların sağlıklı olmaması demek bir binanın temelinin sağlam olmaması anlamına gelir. Temel sağlam olmayan bir bina çok sağlam olamayacağı gibi periodontolog muayenesinden geçmeyen dişlerin üzerine yapılacak olan protezlerde çok uzun ömürlü olmamaktadır.

Dişeti Hastalığının Belirtileri Nelerdir?


Dişeti hastalığının pek çok bulgusu vardır; diş fırçalama sırasında kanayan dişetleri kırmızı şiş ve hassas dişetleri dişlerden kolaylıkla ayrılabilen, uzaklaşan dişetleri, dişler ve dişetleri arasında iltihabi akıntı sallanan veya giderek birbirinden uzaklaşan dişler (dişler arasında aralıkların oluşması veya mevcut aralıkların artması) ısırma sırasında alt ve üst dişler arasındaki ilişkilerin değişmesi bölümlü protez uyumundaki değişiklik, bozulma. Sürekli kötü ağız kokusu.

Bununla beraber periodontal hastalık hiçbir bulgu vermeden de ileri safhalara ulaşabilir. Bu nedenle düzenli aralıklarla diş hekimine gitmek son derece önemlidir.

Dişeti Hastalığının Nedeni Nedir?


Dişeti hastalığının en önemli nedeni “bakteriyel diş plağı” adı verilen, dişler üzerinde biriken yapışkan ve renksiz film tabakasıdır. Günlük fırçalama ve diş ipliği kullanımı ile diş plağının uzaklaştırılması sağlıklı bir ağız için temel gereksinimdir. Eğer plak etkin bir şekilde dişlerden uzaklaştırılmazsa diş taşı veya tartar olarak bilinen düzensiz yüzeyli ve geçirgen bir yapıya dönüşür. Plaktaki bakteriler tarafından salınan zararlı ürünler dişetinde irritasyona neden olur. Bu ürünler nedeniyle dişetini dişe sıkıca bağlayan lifler yıkıma uğrar, dişeti dişten uzaklaşır ve periodontal cep oluşur. Böylece bakteri ve ürünlerin daha derin dokulara ilerlemesi kolaylaşır. Hastalık ilerledikçe cep derinleşir bakteriler daha derine; kemiğe kadar ilerler ve dişi destekleyen alveol kemiğinde de yıkım başlar. Hastalık tedavi edilmeden bırakılırsa sonunda dişler sallanır ve çekimleri bile gerekebilir.

Dişeti Hastalığı Nasıl Önlenir?


Periodontal hastalığın önlenmesinde en önemli görev kişinin kendisine düşmektedir. Dişleri sağlıklı bir durumda sürdürmek için, günlük ağız bakımı işlemleri ile (diş fırçalama ve diş ipliği kullanma) bakteriyel diş plağının uzaklaştırılması gerekmektedir. Diş hekimine düzenli aralıklarla gidilmesi de aynı derecede önemlidir. Günlük ağız bakımı işlemleri diş taşı oluşumunu en az düzeye indirebilir, ancak tamamen önleyemeyebilir. Diş fırçası, diş ipliği veya diğer temizlik araçları ile ulaşılmayan bölgelerin bir diş hekimi tarafından değerlendirilmesi mevcut diş plağı ve /veya diş taşının uzaklaştırılması açısından gereklidir.

Dişeti Hastalıklarının Tedavisi Nedir?


Diş hastalığının erken döneminde tedavi dişler üzerindeki eklentilerin (plak ve diş taşı) uzaklaştırılması ve düzgün bir kök yüzeyinin sağlanmasını kapsar. Bu işlem dişetinde iltihaba neden olan bakteri ve irritanların uzaklaştırılmasını sağlar. Genellikle bu tedavi, diş etinin tekrar dişe adaptasyonu veya dişetinin büzülerek cebin elimine olması için yeterlidir. Dişeti hastalığının erken döneminde vakaların çoğunluğunda, diş taşı temizliği plağın uzaklaştırılması ve düzgün bir kök yüzeyinin sağlanmasını takiben günlük etkin ağız bakımı başarılı bir tedavi için yeterlidir. Daha ilerlemiş vakalar cerrahi tedaviyi gerektirebilir. Bu tedavinin amacı dişleri çevreleyen derin periodontal ceplerdeki diş taşlarını temizlemek cebin büzülerek eliminasyonunu ve düzgün bir kök yüzeyini sağlamak ve daha kolay temizlenebilir bir dişeti formu oluşturmaktadır.

Periodontal tedavi sonrası hastaların düzenli olarak diş hekimi tarafından muayene edilmesi, plak kontrolü ve yeni diş taşı birikimlerini ortamdan uzaklaştırması gereklidir. Fakat unutmamak gerekir ki; periodontal tedavi ile elde edilenlerin sürdürülmesi için hiçbir işlem kişinin günlük ağız bakımı işlemlerini etkin bir şekilde uygulamasından daha yararlı olamaz.

Periodontolojik Tedavi Neler İçerir?


1.Başlangıç Periodontal Tedavi:

  • Hastanın tüm sistemik ve ağız içi kayıtlarının alınması,
  • Dişler üzerinde bakteri barındıran plağın uzaklaştırılması,
  • Hastanın oral hijyen hakkında bilgilendirilmesi,
  • Hastanın periodontal hastalık hakkında bilgilendirilmesi,
  • Ağız içerisinde bulunan taksın dolguların düzeltilmesi hastanın kendi ağız temizliğini sağlayabilmesi için optimum durumun sağlanması,
  • Diş taşlarının uzaklaştırılması,
  • Diş kökleri üzerindeki bakteri birikintilerinin uzaklaştırılması,
  • Kök yüzeyi düzleştirilmesi,
  • Alt ve üst çenede bulunan dişlerin birbiri arasındaki ilişkinin (okluzyonun) kontrol edilmesini kapsar.

Oral Hijyen Kontrolü

Hastaların diş taşı temizliği ve polisaj işlemleri yapıldıktan 1 yada 2 hafta sonra hastanın kendi oral temizliğini sağlayıp sağlayamadığının bir periodontolog tarafından kontrol edilmesidir.

Hastanın oral hijyenini sağlayamadığı bölgeler hastaya tekrar anlatılır ve yanlışları gösterilir.

2. Tekrar değerlendirme:

Başlangıç perıodontal tedavisinden sonra hasta tekrar değerlendirilir. Bu değerlendirme sonucunda hastanın ileri periodontal tedaviye ihtiyacı olup olmadığına karar verilir.

3. İleri Periodontal Tedavi:

İleri periodontal tedavi cerrahi yaklaşım ve dişeti kuretaj işlemlerini içerir.

Cerrahi Yaklaşımlar İçerisinde:

GİNGİVEKTOMİ, GİNGİVOPLASTİ, FLAP OPERASYONLARI, SERBEST DİŞETİ GREFTİ, BAĞ DOKUSU GREFTİ, LATERALE KAYDIRILAN FLAP, KRONALE KAYDIRILAN FLAP, APIKALE KAYDIRILAN FLAP, FUKASYAON DEFEKTLERININ TEDAVİSİ (tunel operasyonları bicuspidasyon hemisection). KURON BOYU UZATMA, OSTEKTOMI ve OSTEOPLASTİ bulunmaktadır.

REGENERARTİF CERRAHİPERİODONTAL tedavi ise: kaybedilmiş periodontal dokuların (ku desteğinin) tekrar kazanılmasını hedefler.

4. İdame Tedavisi:

Aktif periodontal tedavi sonrasında dokuların sağlığını devam ettirebilmeyi amaçlar. Bu tedavide hastalar 3 veya 6 ayda hekimine kontrole gelerek tedavinin devamını sağlarlar.

Periodontal Cerrahi Sonrası Postoperatif Öneriler:

  1. Cerrahi işlem sonrası 2 saat hiçbir şey yiyip içmeyiniz.
  2. Ameliyat sonrası ilk 24 saat içerisinde sıcak yiyecek ve içeceklerden uzak durmanız gerekmektedir. Çiğneme operasyona dahil edilmeyen bölge ile yapılmalıdır. Yumuşak ve ılık yiyecekler uygundur. Asitli meyve suları, alkollü içecekler ve baharatlı yiyeceklerden uzak durulması gerekmektedir. Aksi taktirde ağrıya neden olurlar.
  3. Ameliyatı takip eden günlerde sigara içilmemelidir. Diş etini irrite ederek iyileşmeyi tehlikeye atacağından ve ağız içi sıcaklığını arttıracağından cerrahi işlem sonrası sigara içilmemesi gerekir.
  4. Ameliyatı takiben 2 hafta süresince, eğer varsa, protezlerin mümkün olduğunca az kullanılması gerekmektedir.
  5. Ameliyat yapılan bölgede pat yoksa veya düştüğünde sütunlara bakmak için dudak ve yanağın kaldırılmaması gerekmektedir.
  6. Ameliyat bölgesine konulan pat sizi rahat ettirmek ve yara bölgesini irritasyondan korumak içindir. Ağrıyı önler, yara iyileşmesini kolaylaştırır ve alışık olduğunuz aktiviteleri rahatlıkla sürdürebilmenizi sağlar. Pat ilk yerleştirildiği birkaç saat içinde rahatsızlık hissi verebilir. Dil veya parmakla patı oynatmayınız. Yerleştirilen pat küçük parçalar halinde kırılırsa panik yapmayınız. Büyük parçalar koparsa veya sizi çok rahatsız ederse doktorunuzu arayınız.
  7. Hafif şişlikler olabilir. Operasyon bölgesinin üzerine ilk gün buz torbası hazırlayarak dışarıdan uygulayabilirsiniz. Sık olarak bir çay kaşığı tuz koyduğunuz bir bardak ılık su ile ağzınızı yavaşça çalkalayınız.
  8. Operasyon sonrası ilk 4-5 saat içerisinde cerrahi bölgesinden bir miktar sızıntı olabilir. Bu da tükürüğünüze kırmızı renk verecektir. Bu durumda panik yapmayınız ve sızıntı devam ederse temiz bir gazlı bezi rulo haline getirip 20 dakika kadar kanama bölgesine bası yapacak şekilde uygulayabilirsiniz. Daha uzun süreli kanamalar doktorunuz tarafından kontrol altına alınmalıdır.
  9. Operasyon sonrası ilk 24 saat içerisinde ürperti ve halsizlik hissi oluşabilir. Bu durum normaldir ve endişeye gerek yoktur. Günlük aktivitelerinize devam edebilirsiniz, ancak aşırı çaba gerektiren sporlar yapılmamalıdır.
  10. Ameliyat sonrası iyileşme için doktorunuzun yazdığı reçeteyi uygulayınız. Eğer doktorunuz önermişse antibiyotikleri tarif edilen şekilde kullanınız. Ameliyat sonrası ağrınız olursa ağrı kesici alabilirsiniz. Bu durumda aspirin veya benzeri salisilik asit türevi ilaçlar alınmamalıdır.
  11. Ameliyat edilmeyen bölgelere normal fırçalama işlemlerini uygulayabilirsiniz. Ameliyat bölgesindeki dişlerin ise çiğneme yüzeylerini fırçalayınız. Pat uygulanmamışsa o bölgedeki dişleri de fırçalayabilirsiniz. Ancak, diş ipi kullanırken dişeti altına inmeyiniz. Doktorunuz önermişse fırçalama işlemleri sonrası önerilen ağız gargarasını kullanabilirsiniz.
  12. Yemek sonrası ağzınızı çalkalayın. Patın üzerini nemli pamukla veya kulak temizleme çubuğu ile silebilirsiniz.
  13. Doktorunuzun önerdiği süre (1 hafta veya 10 gün) sonunda dikişlerinizi aldırmak ve kontrol için doktorunuzu arayınız.

Diş Taşı Neden Oluşur?


Bakteri palğının diş yüzeyinden uzaklaştırılamadığı durumlarda diş yüzeyinde diştaşı (tartar) oluşumu görülebilir. Başlangıçta yumuşak olan plağın tükürükteki minerallerin çökelmesiyle sertleşmesi sonucu oluşur.

Dişetlerim Şiş ve Kanama Oluyor, Sebebi nedir?


Dişeti hastalığına sahip bireylerde; dişetlerinde kızarklık, şişlik ve genellikle fırçalama sırasında kanama, ağız kokusu, dişlerin yer değiştirmesi ve uzaması, dişeti çekilmesi gibi belirtiler görülebilir. Bu belirtiler arasında en sık görüleni dişeti kanamasıdır.

En Sık Görülen Dişeti Hastalıkları Neleridir?


İltihabi hastalık sadece dişetini etkilemiş ise "Gingivitis", dişeti altındaki kemiği de etkilemiş ise "Periodontitis" adını alır. Bazı kişilerde gingivitis tedavi edilmezse periodontitise dönebilir ve periodontitisin tedavi edilmediği durumlarda ise zamanla dişlerde sallanma ve hatta kayıplar oluşabilir.

Kronik Periodontitis Nedir?


Genellikle erişkin yaşta görülen ve yavaş gelişen bir periodontitistir. Genel dişeti hastalığı belirtileri dışında belirgin bir belirti vermediği için hasta tarafından göz ardı edilebilen ve geç farkedilebilen bir hastalıktır. Dişi destekleyen dokuların (kemik) yavaş yıkımı ile karakterizedir.

Agresif Periodontitis Nedir?


Daha genç bireylerde daha şiddetli seyreden dişleri destekleyen kemiğin kaybı ile karakterize bir hastalıktır. Kalıtsal faktörlerin etkisi vardır.

Dişeti Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?


Tüm dişeti hastalıkları için diştaşı temizliği yapılması ve optimum ağız hijyeninin sağlanması tedavilerin ilk aşamasını oluşturur. Hastalığın ilerleme derecesine göre tedavi antibiyotik kullanımı ile desteklenebilir ve cerrahi tedaviler ile devam ettirilebilir.

Hastalık sadece dişetini etkilemişse, diştaşı temizliği yapılması ve iyi bir ağız hijyeninin sağlanması yeterli olabilir. Diştaşı temizliği diş yüzeyinde biriken diştaşları, plak ve renkleşmelerin özel aletler yardımıyla uzaklaştırılması işlemidir ve sağlıklı ağızlarda dahi 6 ayda bir yapılmalıdır.

Hastalığın daha ilerlemiş olduğu durumlarda, "Küretaj" yapılması gerekebilir. Diştaşı temizliği sırasında cep içerisine girilerek kök yüzeyi temizlenirken, küretaj işlemi sırasında aynı cebin dişeti dokusu temizlenmektedir. Bu işlem konvansiyonel yöntemlerle el aletleri kullanılarak yapılabileceği gibi lazer destekli yöntemlerle de (WPT) yapılabilir.

Dişeti hastalığının ileri aşamalarında kemikte ileri derecede kayıp oluşmuşsa dişetine yönelik cerrahi girişimler gerekebilir. Bu aşamada da geleneksel yöntemere alternatif olarak lazer destekli cerrahiler yapılabilir.

Gingivektomi nedir?


Dişeti hastalığı nedeniyle oluşmuş ceplerin ortadan kaldırılması için ya da hastalığa bağlı dişeti büyümesi olan bölgelerde estetik ve kolay temizlenebilir formda bir dişeti oluşturulabilmesi için dişeti dokusunun bir kısımının kesilip çıkarılması işlemidir. Bu işlem konvansiyonel yöntemlerle yapılabildiği gibi lazer ile de yapılabilir.

Flep Operasyonu Nedir?


Kemik yıkımının ilerlediği durumlarda dişeti dokusu altındaki kemiğe doğrudan müdahele edebilmek ve oluşmuş cepleri elimine etmek amacıyla uygulanır. Bu işlem sırasında dişeti dokusu kaldırılır, cepler elimine edilir, kemik düzensizlikleri giderilir ve gerekli ise kemikte oluşmuş defektler kemik tozları (kemik greftleri) ve membranlar gibi biyomateryaller ile tedavi edilir.

Diş Taşı Temizliği Dişlerime Zarar Verir mi?


Sanıldığının aksine diştaşı temizliği diş yüzeyine zarar vermez. Aksine diştaşı temizliği ile diş yüzeyindeki birikintilerin uzaklaştırlması ve diş ve kök yüzeyinde pürüzsüz bir yüzey elde edilmesi amaçlanır. Diştaşı temizliğinin diş yüzeyine herhangi bir zararı olmadığı gibi, temizletilmemesi zamanla diş kaybına neden olur.

Diştaşı Temizliği Ağrılı Bir İşlem midir?


Diştaşı temizliği ağrılı bir işlem değildir. İşlem sırasında titreşimli cihazlar ile diş taşları diş yüzeyinden uzaklaştırılır. Bu işlem sırasında hastanın cihazın titreşimini hissetmesi normaldir. Ancak dişlerinde hassasiyet sorunu olan hastalarda lokal anesteziler kullanılarak da işlem gerçekleştirilebilir. Diştaşı temizliği yapıldıktan sonra bir süre diş hassasiyeti oluşabilir.

Dişlerimi Bir Kere Temizletirsem Sürekli Temizletmem Gerekir mi?


Sizin farketiğiniz herhangi bir sorun, ağzınızda hiçbir çürük ve dişeti problemi olmasa bile 6 ay aralıklarla profesyonel diş taşı temizliği ağız sağlığı için olmazsa olmazdır.

Dişeti Hastalığından Nasıl Korunurum?


Dişeti hastalığından korunmak için bakteri plağı oluşumunun önlenmesi gereklidir. Bu amaçla düzenli olarak dişler temizlenmelidir. Günlük yapılan ağız bakımına (diş fırçalama, diş ipi ya da arayüz fırçası kullanımı ve gargara kullanımı gibi) ek olarak düzenli aralıklarla diş hekimi tarafından yapılan diştaşı temizlikleri de dişeti hastalığından korunmaya yardımcı olur.

Nasıl Bir Ağız Bakımı Uygulamalıyım?


Dişeti hastalıklarından ve diş çürüklerinden korumak için dişler günde en az 2 defa 2 dakika fırçalanmalıdır. Diş fırçalama işlemene başlamadan önce asla fırça ıslatılmamalıdır. Fırça başı küçük ve orta sertlikte fırçalar tercih edilmelidir. Kullanılan macun miktarı fındık büyüklüğünü geçmemelidir. Diş fırçası, diş ve dişeti birleşimine 45 derece açı ile yerleştirilmeli ve 10 kere dairesel olarak hareket ettirilmelidir. Fırça daha sonra bir fırça boyu ilerletilmeli ve tüm diş yüzeyleri yanak ve dil tarafında aynı şekilde fırçalanmalıdır. Çiğneme yüzeyleri ise ileri geri hareketlerle fırçalanmalıdır.

Ağız temizliği, fırçalama ve dişarası temizliği aşamalarından oluşur. Sadece fırçalama yapmak hiçbir zaman tam bir temizlik sağlamaz. Fırçalamadan sonra dişlerin arayüzeylerinin temizlenmesi amacıyla diş ipleri ya da arayüz fırçaları kullanılmalıdır. Bu ürünlerin günde bir defa kullanımı uygundur. Ağız bakımını desteklemek için gargaralar da kullanılabilir. Ağız gargaralarının kullanımı hiçbir zaman diş fırçalamanın ve/veya diş arası temizliğinin yerine geçmez. Sadece destekleyici etkiye sahiptir.

Manuel Diş Fırçalarıyla Şarj Edilebilir Diş Fırçaları Arasında Fark Var mıdır?


Diş fırçası olarak manuel ya da elektrikli diş fırçası kullanabilirsiniz. Manuel ve elektrikli diş fırçaları arasında plağın uzaklaştırılma etkinliği açısından herhangi bir farklılık bulunmamaktadır. Önemli olan her iki fırçanın da nasıl kullanılacağını biliyor olmanızdır.

Elektrikli ya da pilli diş fırçaları, manuel fırçalara iyi birer alternatiftirler. Ancak yumuşak fırça kılları olanları seçmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Aynı zamanda fırçalama süresinin de yine en az iki dakika olması gerekmektedir. Bu fırçaları kullanırken özellikle dikkat etmeniz gereken nokta sert fırçalama yapmamaktır. Sert fırçalarsanız dişetlerinize zarar verip, dişeti çekilmesine neden olabilirsiniz.

Diş Fırçası Ne Sıklıkla Değiştirilmeli?


Diş fırçası fırça kıllarının yıpranması kontrol edilerek en fazla 3 ayda bir değiştirilmelidir. Fırçanıza karşıdan ve yandan baktığınızda fırça kıllarında açılma görüyorsanız fırçanızı değiştirme vaktiniz gelmiştir. Bazı fırçalar üzerine entegre edilmiş olan endikatörlü fırça kılları kullanım süresi dolan diş fırçalarında renk değiştirerek kullanıcıyı uyarmaktadır.

Dişeti Çekilmesi Nedir?


Dişeti çekilmesi, dişetinin kök yüzeyini açıkta bırakarak kök ucuna doğru yer değiştirmesidir. Dişeti çekilmesi görülen hastalarda dişlerde hassasiyet, kök çürükleri ve estetik sorunlar görülebilir.

Dişeti Çekilmesinin Nedeni Nedir?


Dişeti çekilmesi sıklıkla ilerlemiş dişeti hastalığı sonucu diş çevresi kemik dokusunun kaybı nedeniyle oluşabilir. Diğer bir sebep ise doğru olmayan bir teknikle ve bastırarak diş fırçalamadır. Diş sıkma/gıcırdatma var olan sorunun ilerlemesine katkıda bulunabilir.

Dişeti Çekilmesi Nasıl Tedavi Edilir?


Dişeti çekilmeleri olan hastalarda ilk aşama çekilmenin nedeninin saptanması ve ortadan kaldırılmasıdır. İkinci aşamada bazı durumlarda dişeti çekilmeleri ile açığa çıkan kök yüzeyleri cerrahi yöntemlerle kapatılabilmektedir.

Diş Hassasiyeti Neden Oluşur? Tedavisi Nasıldır?


Diş hassasiyeti genellikle dişeti hastalığı sonucu açığa çıkmış kök yüzeyleri nedeniyle sıcak, soğuk, tatlı, ekşi ya da asitli gıdalar ile oluşur. Hassasiyet tedavisinde diş hekimi tarafından kök yüzeyine bazı hassasiyet giderici ajanlar uygulanması ve lazer uygulamaları yapılabilmektedir.

Sigara Kullanımının Dişeti Sağlığına Etkisi Var mıdır?


Sigara kullanımı damarlanma üzerindeki etkisi ve savunma hücrelerinin fonksiyonunu bozması nedeniyle dişeti hastalığı sonucu oluşan kemik kaybını artırmakta ve dişeti tedavisinin başarısını olumsuz yönde etkilemektedir.

Dişeti Hastalıkları Genel Sağlığımızı Etkiler mi?


Dişeti hastalıkları kalp krizi, felç, akciğer hastalıkları, diyabet ve erken doğum/düşük doğum ağırlığı gelişiminde önemli bir risk faktörüdür.

Hamilelik Döneminde Dişeti Sağlığında Değişiklik olur mu?


Hamilelikte meydana gelen hormonal değişimlere bağlı olarak dişeti problemi oluşmaz. Ancak hamilelik sürecince hormonal değişimler nedeniyle mevcut bir dişeti hastalığının açığa çıkması söz konusu olabilir çünkü hormonal değişimler hastalık belirtilerinin daha şiddetli seyretmesine neden olur. Hamilelik öncesi dişeti sağlığının kontrol edilmesi hamilelik süresince bu tür sorunların yaşanmamasını sağlayacaktır.

Hamilelik öncesi değerlendirme yapılmalı ve gerekli tedaviler tamamlanmalıdır. Tedavi edilmeyen dişeti hastalıkları erken doğum riskini arttırır ve düşük doğum ağırlığına neden olabilir.